VIII. KOBİ Zirvesi Sonuç Bildirgesi
8. KOBİ Zirvesi’ni, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) işbirliği ile geniş bir kurumsal temsil ve katılımla, 21-22 Mart 2012 tarihlerinde İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirdik. Zirve’nin, “Küresel Dönüşümde Girişimci ve KOBİ’lerin Risk ve Fırsatları” ana teması altında geliştirdiği yeni yaklaşımları ve ulaştığı sonuçları kamuoyu ile paylaşıyoruz.
DÜNYA EKONOMİSİ DEĞİŞİM SÜRECİNDEDİR
Son yıllarda dünya ekonomisinde hızlı bir değişim ve dönüşüm süreci yaşanmaktadır. Küresel krizin belirginleştirdiği bu değişim ve dönüşüm süreci dünya ekonomisine yönelik algı ve kabulleri kökten değiştirmektedir. Dünyanın ekonomik güç merkezleri Batı’dan Doğu’ya kayarak yer değiştiriyor ve bu gelişmeye bağlı olarak ölçekler ve yaklaşımlar da değişiyor. Bu yeni bir pradigmadır. Bu bağlamda KOBİ’ler bugün artık bütün dünyada her zamankinden daha önemli hale gelmiş, küresel rekabetin asli unsuru olarak ekonomi gündeminin merkezine oturmuş bulunmaktadır. Artık her ülke, sürdürülebilir bir gelişme ve kalkınmanın girişimcilik, yenilikçilik, esneklik gibi rekabetçi unsur ve özelliklerini KOBİ’ler ekseninde tartışmaktadır.
TÜRKİYE’DE DEĞİŞİM – DÖNÜŞÜM VE KOBİ’LER
Türkiye her alanda değişim ve dönüşümü gündemine almış, küresel rekabete geniş bir vizyonla girmiş bulunmaktadır. Bu rekabet zemininde öne geçmenin tek yolunun öncelikle KOBİ’leri değişim ve dönüşüm sürecine katmaktan geçtiği büyük bir toplumsal kabule ulaşmıştır. KOBİ’lerimizde değişime, girişimci olmaya, rekabetçi güç kazanmaya şiddetli bir istek doğmuştur. Sorun KOBİ’leri değiştirecek ve dönüştürecek kalıcı bir politik çerçevenin oluşturulmasıdır. Makro düzeyde sağlanmış olumlu gelişmelere rağmen mikro düzeyde KOBİ’lerin, küresel rekabetin gerektirdiği yapılanmada zorlandıkları gözlenmektedir. Bu nedenlerle 8. KOBİ Zirvesi, KOBİ’lerimizin ciddi anlamda desteğe ihtiyaçları bulunduğuna, dönüşümde KOBİ’lere yol gösterecek, güç ve direnç aşılayacak kapsamlı ve kalıcı politikaların önemine dikkat çekmiştir.
GİRİŞİMCİLİK KOBİ’LERE DAYANDIRILMALI
KOBİ’lerdeki değişim ve dönüşümü çaplı bir toplumsal silkiniş hareketi olarak başlatacak yeni dönemin kilit kavramı yenilikçilik-inovasyon’dur. İşletme felsefesinin değiştirilmesi dahil kökten bir zihinsel ve yapısal dönüşümü ima eden bu hareketin kaldıraç kavramı da girişimciliktir. Girişimciliğin KOBİ eksenli bir sorun olarak ele alınmaya başlanması 8. KOBİ Zirvesi’nde çok önemli başlangıç olarak kaydedilmiştir. KOSGEB’in başlattığı girişimcilik eğitim ve desteklerinden iki yıl gibi kısa zamanda sevindirici sonuçlar alınmıştır. KOSGEB eksenli geniş bir kamu ve STK katılımıyla kurulan ‘Girişimcilik Konseyi’ bu yönde atılan çok isabetli bir adım olmuştur. Bu somut sonuçlardan hareketle Zirve, KOBİ’lerde girişimcilik eğitiminin odak konulardan olması gerektiğine dikkat çekmiş, girişimci eğitimleri için format ve içerik olarak bilimselliğe dayanan yeni ve yetkin ve bir model geliştirilmesi ihtiyacına parmak basmıştır.
KOBİ’LERDE DÖNÜŞÜMÜ TEŞVİK ETMEK
KOBİ temelli ve girişimciliğin yaygınlaştırılması ekseninde bir dönüşüm sürecini yönetmekte en önemli enstrümanlardan birinin destek ve teşvik sistemi olacağı açıktır. Dönüşüm, değişkenleri çok fazla olan dinamik bir süreci ifade ettiği için yönetici ve yönlendirici bir teşvik sisteminin de bu zenginliği kapsaması gerekir. 8. KOBİ Zirvesi yeni teşvik sisteminde özellikle ve yatırımlar yönünden güçlü bir KOBİ perspektifi bulunmasını, tüm destek ve teşvik kriterlerinin KOBİ ölçeğine göre yenilenmesini, girişimcilik, Ar-Ge ve inovasyon önceliğinin sisteme maledilmesini; bölge, sektör ve ölçek sınıflandırmalarında optimum bir örtüşmenin sağlanmasını istemiştir.
DIŞ TİCARET – YENİ PAZARLAR VE KOBİ’LER
Türkiye ithalata ve dış tasarrufları kullanmaya dayalı büyümeden ‘ihracata dayalı büyüme modeli’ne geçişi mümkün kılacak, Avrasya’nın üretim üssü olmaya yönelik yeni bir sanayileşme stratejisini benimsemiştir. Bu strateji dönüşen KOBİ’lerle başarıya ulaşacaktır. O halde dönüşen KOBİ’lerin küreselleşme stratejisinde Avrasya pazarlarının ve diğer yakın pazarların önemi artacaktır. Bu pazarlar niş alanlar yoğunlukludur ve yeni müşteri yapıları sunmaktadır. Bilgi teknolojileri bu pazarlara erişimin maliyetini düşürmüştür. Türkiye’yi Avrasya’nın ve tüm yakın alternatif pazarların üretim üssü olma düzeyine taşıyacak temel stratejiye KOBİ’lerin ilgisi ve katılımı son derece düşüktür. Zirve, KOBİ’leri bu büyük fırsat alanına yöneltecek yeni çalışmalara olan ihtiyacın altını çizmiştir.
KOBİ’LERİN FİNANS SORUNLARINA ÇÖZÜMLER
Türkiye’de KOBİ’lerin toplam kredilerden aldığı pay halen daha yüzde 24 civarındadır. Bu oran dünyada yüzde 42’dir. KOBİ’lerimiz teknolojiye yatırım yapamadığı için istihdam yoğun üretime takılıp kalmaktadırlar. Bu durum KOBİ’lerin kalite ve fiyat rekabetini kaybetmesiyle sonuçlanmaktadır. Türkiye’de KOBİ’lere yatırım kredileri, projeden ziyade teminata kredi sağlayan bankalar üzerinden yapılmaktadır. 8. KOBİ Zirvesi, girişimci ve yenilikçi KOBİ’leri bankacılık sistemine sokmayan, sadece fikir ve projeleriyle erişebilecekleri yeni destek ve kredi modelleri geliştirmeye olan acil ihtiyaca parmak basmıştır.
KOORDİNASYONSUZLUK
Değişim ve dönüşümü KOBİ’lerden bekleyemeyiz. Dönüşüm dinamiği KOBİ’lere dışarıdan ve değişimin aktörleri tarafından aşılanmak zorundadır. Değişimin aktörleri, kamudur, siyasettir, üniversitelerdir, finans kurumlarıdır; her biri bir sektöre öncülük eden güçlü holding yapılarıdır; değişim konusunda kendini belli bir alana konumlandırmış sivil toplum kuruluşları, Ar-Ge ve inovasyon platformları, destek-teşvik sistemleridir. Türkiye’de bu aktörlerin tümü vardır, KOBİ’ler için çok değerli çalışmalar yapmaktadırlar ama alınan sonuçlar tatmin edici olmamaktadır. Çünkü koordinasyon eksikliği yaşanmaktadır. Büyük bir KOBİ dönüşüm hareketi başlatmak için bütün KOBİ çalışmalarını belli bir koordinasyona kavuşturmak gerekir. 8. KOBİ Zirvesi bu tespitten hareketle önümüzdeki dönemde KOBİ’lerde değişim ve dönüşüme yönelik büyük projelerin geniş ortaklık ve organizasyonlarla yapılmasının önemini bir kere daha vurgulamıştır.
İZLENECEK TALEPLER
8. KOBİ Zirvesi aşağıdaki konu başlıklarını, yıl içinde yapılacak KOBİ çalışmalarında yer alması ve izlenmesi gerekli talepler olarak kaydetmiştir:
● Rekabet gücünün arttırılması ve dış piyasalara açılabilme açısından halihazırda mevcut başarılı örnek kümelenme projelerinden hareketle kümelenmenin KOBİ’lere sağladığı avantajlar anlatılmalı ve yeni KOBİ kümelenme örnekleri teşvik edilmelidir.
● Eğitimlerden ve sağlanan ilk desteklerden sonra bile girişimcinin kendine yeterli olamadığı, yalnız kaldığı gözlenmektedir. Girişimciyi sürekli motive ederek canlı kalmasını sağlayacak bir mahalli ortamın oluşmasına ihtiyaç vardır. TOBB’un ülke çapında yaygınlaşan Genç ve Kadın Girişimci Kurulları ekseninde, mahalli tüm aktörleri biraraya getiren ve her yeni girişimcinin içinde yüzebileceği bir akvaryum yaratılması için çalışma yapılmalıdır.
● Kadın Girişimciliği’nin ekonomideki cinsiyetçi tortuları ortadan kaldırmaya dönük yeni bir vizyonla ele alınması kadın girişimci eğitiminde özel bir ihtisaslaşmaya gidilmesi gerekmektedir. Çok sayıda kadın girişimci eğitmenine, ama ondan da önce ‘eğitmenlerin eğitilmesine’ ihtiyaç vardır. Kamu ve STK’lar henüz el atılmamış bu alana yenilikçi ve yaratıcı projelerle odaklanmalıdır.
● Kalkınma Ajansları Türkiye’de başarılı bir başlangıç yaparak örgütlendiler. Mahalli (bölgesel) kalkınma dinamiklerini keşfettiler. Stratejiler oluşturdular. Bu aşamadan itibaren Kalkınma ajanslarının kamu görünümlü ve kamu desteğini paylaştıran kurumlar olmaktan mahalli KOBİ zenginliğine dayanan yerel ve yarı-sivil kurumlar olmaya doğru bir evrim sürecine girmeleri ve bölgedeki tüm KOBİ çalışmalarının tek uğrak noktası haline gelmeleri faydalı olacaktır.
● KOBİ’lere katmadeğerli ileri teknoloji üretimi, çarpıcı, marifetli, sıradışı rasyonel fiyatlarla marka ürün üretimi önermekteyiz. Bunun yolu Ar-Ge’ye KOBİ katılımını artırmaktan geçiyor. Ar-Ge ile KOBİ’ler arasında bir ölçek uyumsuzluğu her zaman ve her ülkede yaşanmıştır. AB bu uyumsuzluğu, Çerçeve Programlar’da adeta KOBİ’lere “öz evlat” muamelesi yaparak aşmaya çalışmaktadır. Türk KOBİ’lerinde Ar-Ge çalışmasına, taşıdığı risk nedeniyle yönelim zayıftır. Bu nedenle KOBİ’leri Ar-Ge’ye çekecek, risklerden arındırılmış yeni destek ve teşvik modelleri geliştirilmelidir.
● KOBİ’ler zincirin en az karlı halkasında üretim yapmaktadırlar. Bu nedenle misyoner “üretici ruh” KOBİ’lerde körelmektedir. KOBİ’lerde üretim ve istihdam maliyetlerini normalleştirecek kamusal tedbirler ve reformlar, Türkiye’nin dönüşüm vizyonunun bir parçası olarak ele alınmalı ve gerçekleştirilmelidir.
● Üretimde ara malı ihtiyacının yerli üretimle karşılanacağı geniş bir alan açılmalı, bu alanı KOBİ’lerin doldurması için kapsamlı bir planlamaya gidilmeli, bu konuda KOBİ’ler arasında yeni ve yaratıcı işbirliği modelleri desteklenmelidir.
● KOBİ’lerde hayat boyu eğitim güncelleşmemiştir. Mesleki eğitim ve nitelikli eleman ihtiyacı örgütlenmemiş bir insan kaynakları pazarından giderilmektedir. KOBİ’lere danışmanlık hizmetleri de belli bir akreditasyon sistemine kavuşmamıştır. Bu nedenle KOBİ’ler ihtiyaçları olan kalifiye elemanı kendi bünyelerinde yetiştirerek büyük ölçüde mesleki eğitimi de finanse etmektedirler. Bu yük KOBİ’lerin sırtından alınmalıdır.
● Kamu alımlarında KOBİ’lerin önceliği ve ağırlığı artırılmalı, üretimini yerel kaynaklara dayandıran KOBİ’ler ihracatta ödüllendirilmeli, ihracatçıya verilen desteklerde ağırlık üretici olan KOBİ’lere kaydırılmalıdır. Bu amaçla KOBİ’ler lehine kabul edilebilir kapsamda yeni bir vergi düzenlemesine gidilmelidir. KOBİ’lerin finansal güçsüzlükleri ve finansal kaynaklara ulaşımındaki sıkıntılar dikkate alınarak özellikle kamu kaynaklı alacaklarının tahsilinde öncelik sağlanmalıdır.
● Yabancı yatırımlarda yerli alım oranlarının (Offset anlaşma) KOBİ’ler adına yükseltilmesi gerekmektedir.
● KOBİ’lerin yenileştirici nitelikte makine-teçhizat ve donanım yatırımlarına KDV istisnası uygulanmalıdır.
● Rekabet Hukuku’nun KOBİ’ler aleyhine kötüye kullanılmasına son verilmeli, birleşme ve devralmalarda KOBİ hukuku güçlendirilmelidir.
● Kalkınma planları, KOBİ’lerin dinamizmini dikkate alan revizyonlarla tazelenmelidir.
● Yerli KOBİ ürünlerinin AVM raflarında artan oranda yer alması hususunda teşvik unsurları bir hukuki düzenleme olarak sağlanmalıdır.
● Yeni Türk Ticaret Kanunu mikro işletmeler yönünden KOBİ set uygulaması ve geçiş süreleri açısından yeniden düzenlenmelidir.
● ‘Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nin küresel rekabette avantaj değil bir mecburiyet olduğundan hareketle dönüşümün tüm aktörleri KOBİ’lerde bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik ülke çapında etkin kampanyalar ve uygulama projeleri gerçekleştirmelidirler